Tanrı'ya ait, Tanrı ile ilgili manalarına gelir. Edebiyatta, tasavvuf şairleri tarafından yazılan ve dini, ilahi konuları ihtiva eden manzumelere verilen addır. İlahiler, eskiden tekkelerde Tanrı aşkı ile söylenir ve beste ile terennüm edilirdi. Söyleniş gayeleri, Tanrı'yı övmek, O'na karşı duyulan engin sevgiyi dile getirmektir.İlahiler hem aruz, hem de hece vezni ile söylenir. Aruzla söylenen beyitlerle, hece ile söylenenler dörtlüklerle kurulur
Bugün 38274 ziyaretçi (58637 klik) kişi burdaydı!
Tasavvuf Edebiyatı
Günün Sözü
"Biz dile söze bakmayız, gönle hale bakarız.. Edep bilenler başkadır, Canı ruhu yanmış aşıklar başka.." Hazreti Mevlânâ Celaleddin Rûmi (k.s)
Son Dakika Haberleri
TASAVVUF EDEBİYATI NEDİR
Halk edebiyatının “tasavvufi halk edebiyatı” ya da “tekke edebiyatı” denilen türü 12’nci yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Ama Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en büyük şairi Yunus Emre’dir. Anadolu’da 19′uncu yüzyıla değin çeşitli tarikatlarla gelişen bu edebiyat geleneğinin sürmesinde en önemli rolü Alevi-Bektaşi ve Melami-Hamzavi şairler oynadı. Tekke edebiyatı şairleri, yalın bir dille, hece ölçüsüyle ya da aruzun heceye yakın yalın kalıplarıyla şiirler yazdılar. Tekke şiirinin genel adı, özel bestelerle okunan ve tarikatlara göre değişik isimlerle anılan ilahilerdi. Nazım birimi dörtlüktü. Ama gazel biçimde yazılmış ilahiler de vardır. Bu edebiyatın düzyazı biçimini ise evliya menkıbeleri, efsaneler, masallar, fıkralar ve tarikat büyüklerinin yaşamlarını konu alan yapıtlar oluşturur.